Belirlenen saatlerde siz değerli misafirlerimizi  alarak Adana’ya doğru yola çıkıyoruz. Uşak, Afyon, Konya, Adana üzerinden sabahın erken saatlerinde ADANA ’ya ulaşıyoruz. 

Sabah erken saatler de Çukurova'nın bereketli toprakları üzerinde, Seyhan Nehri'nin canlı sularıyla beslenen Adana’ya doğru keyifli bir yolculuğa başlıyoruz. İlk olarak, yolculuğumuzun başlangıcında kahvaltı için serbest zaman veriyoruz; bu süre zarfında yerel lezzetlerin tadını çıkarabilir veya kahve molası verebilirsiniz. Kahvaltının ardından, şehrin tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfe çıkıyoruz. Adana’nın tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek üzere heyecan dolu bir gün geçireceğiz. İlk durağımız, şehrin simgelerinden biri olan Adana Sabancı Camii olacak. Bu muazzam yapı, mimarisi ve büyüklüğüyle göz alıcı bir güzellik sunuyor. 1998 yılında tamamlanan cami, Türkiye’nin en büyük camilerinden biri olma özelliği taşıyor. İçerisine girdiğimizde, zarif hat sanatı örnekleri ve etkileyici ışıklandırmasıyla ruhumuzu dinlendiren bir atmosferle karşılaşacağız. Sonrasında, şehrin tarihi dokusunu hissetmek için Taşköprü’ye yöneliyoruz. M.Ö. 384 yılında inşa edilen bu köprü, Adana’nın en eski yapılarından biri ve Seyhan Nehri’nin üzerinde yer alıyor. Taşköprü, Roma dönemi mimarisinin güzel bir örneği olarak, hem yürüyüş yapmak hem de fotoğraflar çekmek için harika bir noktadır. Burada, çevredeki manzarayı izleyerek geçmişe yolculuk yapacağız. Ardından, Türkiye’nin ilk eczanesi olan ve 19. yüzyıldan kalma bir yapı olan eczaneyi ziyaret edeceğiz. Bu mekan, dönemin sağlık uygulamalarını ve eczacılık tarihini merak edenler için oldukça ilginç bir deneyim sunuyor. İçerideki vitrinlerde yer alan eski ilaç kutuları ve eczacılık malzemeleri, geçmişe dair önemli izler taşıyor. Büyük Saat Kulesi, gezimizin bir sonraki durağı. 1881 yılında inşa edilen bu kule, Adana’nın merkezinde bulunan ve şehrin sembollerinden biri haline gelmiş bir yapı. Kuleye tırmandığımızda, şehrin muhteşem manzarasını seyrederken, aynı zamanda tarihsel bir yapının içinde olmanın keyfini çıkaracağız. Küçük Saat Heykeli ise şehrin diğer bir gözdesi. Buradaki heykel, Adana’nın sosyal yaşamında önemli bir yere sahip ve çevresindeki kafe ve restoranlar, dinlenmek ve Adana’nın tadını çıkarmak için güzel bir fırsat sunuyor. Burada biraz soluklandıktan sonra, Kazancılar Çarşısı’na doğru yola çıkıyoruz. Bu çarşı, Adana’nın geleneksel el sanatlarını, baharatlarını ve yerel lezzetlerini keşfetmek için mükemmel bir yer. Burada dolaşırken, yerel halkla sohbet edebilir ve alışveriş yapma imkanı bulabiliriz. Sonrasında Bebekli Kiliseyi ziyaret edeceğiz. Bu tarih kokan yapı, Adana’nın farklı inanç ve kültürlerini yansıtan önemli bir durak. Kilisenin içindeki freskler ve mimari detaylar, burada geçirdiğimiz zamanı daha da anlamlı kılacak. Günün sonunda, Atatürk Evi Müzesi’ni gezerek turumuzu tamamlayacağız. Bu müze, Mustafa Kemal Atatürk’ün Adana’yı ziyaret ettiği döneme ait eserleri ve belgeleri sergiliyor. Burada, Atatürk’ün yaşamına dair daha fazla bilgi edinecek ve onun mirasını daha iyi anlayacağız. Akşam yemeğinde ise Adana’nın yöresel lezzetlerinin tadına bakmak üzere bir araya geleceğiz (ekstra). Konaklama otelimizde rahat bir gece geçirerek, yarının macerasına hazırlanacağız. Adana’nın eşsiz güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle dolu bu deneyim, hafızalarımızda unutulmaz bir yer edinecek.

 Konaklama: Adana Bölgesi Otelleri 

Güne zengin bir kahvaltı ile başlayarak, otelimizden ayrılıyor ve tarihi ve kültürel zenginlikleri ile dolu Tarsus’a doğru yola çıkıyoruz. İlk durağımız, efsanevi hikayesiyle bilinen Eshab-ı Keyf Mağarası. Burada, yüzyıllar öncesine dayanan efsaneleri dinleyerek tarihin derinliklerinde bir yolculuğa çıkıyoruz. Mağaranın mistik atmosferi, ziyaretçilere adeta zamanın durduğu hissini yaşatıyor. Ardından, meşhur St. Paul Kuyusu’nu ziyaret edeceğiz. Bu kutsal mekan, Hristiyanlık tarihinin önemli simgelerinden biri olarak kabul ediliyor. St. Paul’un yaşamına dair izlerin bulunduğu bu yerde, geçmişle günümüz arasında bir bağ kurarak ruhsal bir deneyim yaşayacağız. Tarsus’un tarihi sokaklarında yürüyerek, Antik Roma kalıntılarını, tarihi camileri ve muhteşem doğasını gözlemleyeceğiz. Tarsus’un zengin kültürel mirası, her köşesinde bizleri bekliyor. Günün son durağı ise, Adana’nın canlı ve renkli atmosferine ev sahipliği yapan Portakal Çiçeği Festivali alanı olacak. Burada, festivale özgü etkinliklere katılacak, yerel lezzetleri tadacak ve sanatçıların performanslarını izleyerek keyifli anlar yaşayacağız. Festivallerin coşkusunu doyasıya yaşarken, Adana’nın samimi ve sıcak misafirperverliğini de hissedeceğiz. Adana’daki bu unutulmaz deneyimlerin ardından, konaklama yapmak üzere Konya’ya doğru yola çıkıyoruz. Akşam yemeğimizi Konya’daki otelimizde alarak, günün yorgunluğunu atma fırsatı bulacağız.

Konaklama: Konya Bölgesi Otelleri

Sabah kahvaltımızı otelimizde keyifle yaptıktan sonra, Konya'nın tarihi ve kültürel zenginliklerini keşfetmek üzere Mevlana Müzesi’ne doğru yola çıkıyoruz. Bu eşsiz müze, Mevlana Celaleddin Rumi’nin hayatına ve felsefesine dair derin izler taşırken, ziyaretçilerine huzur veren bir atmosfer sunuyor. Müze ziyaretimizi tamamladıktan sonra, doğanın büyüleyici güzelliklerini keşfetmek için Konya Tropikal Kelebek Bahçesi’ne gidiyoruz. Burada, rengarenk kelebeklerin uçuştuğu, tropikal bitkilerin arasında gezerek doğanın eşsiz bir parçasını deneyimleme fırsatı bulacağız. Ardından, şehrin simgelerinden biri olan Alaeddin Tepesi’ne yöneliyoruz. Bu tarihi tepe, hem panoramik bir manzara sunuyor hem de dinlenmek için ideal bir mekân. Tüm bu ziyaretlerimizi tamamladıktan sonra, Konya'nın göz alıcı güzelliklerine veda ederek, Afyon ve Uşak yolları üzerinden İzmir’e doğru yola çıkıyoruz. Yolculuğumuz sırasında vereceğimiz molalar, hem dinlenmemize hem de seyahatimizin tadını çıkarmamıza olanak tanıyacak. İzmir’e varışımızla birlikte, bu unutulmaz yolculuğu sonlandırmış olacağız. Bu harika deneyimlerin tadını çıkararak, hayat boyu hatırlayacağımız anılarla dolu bir gün geçiriyoruz.